Windows Phone 7 – İlk İzlenimler

Standard

Microsoft Türkiye’nin geçtiğimiz Aralık ayında düzenlediği yarışma sonucunda kazandığım LG E900 Optimus 7 model Windows Phone 7′me geçtiğimiz günlerde kavuşmanın sevincini yaşıyorum. 😀 1 Ghz işlemcisi, 5 MP kamerası ve 16 GB dahili hafızası bulunan bu telefona elime aldığımdan beri hayran kaldığımı söyleyebilirim. 🙂 Şu an Türkiye’de sadece Vodafone aracılığı ile satılan bu cihaz ile ilgili ilk deneyimlerimi, gözlemlerimi ve izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Yazıma girmeden önce bir uyarı yapmak istiyorum. Bu telefon sahip olduğum ilk smartphone olduğu için her özelliğini büyük bir hevesle en ince ayrıntılarına kadar inceledim. Yani yazımı biraz detaylı bulabilirsiniz. 🙂

Öncelikle, telefonumuzu açar açmaz bizden bir Live ID istiyor. Live ID’mizi girdiğimizde ise bu hesaptaki bütün ayarlar otomatik olarak telefonumuza ekleniyor. Ardında ise yapmamız gereken ilk iş bilgisayarımıza Zune Software yükledikten sonra Windows Phone 7′mizi update ederek 7.5, yani Mango sürümüne yükseltmek.

Bütün kurulum aşamasını aştıktan sonra ise, telefonumuzla ve Metro UI ile başbaşa kalıyoruz. Arayüzü özellikle kullanım kolaylığı için tasarlanmış Windows Phone 7′nin o kadar çok özelliği var ki, nereden başlamalıyım karar veremedim. İncelediğim her kısmı adım adım yazacağım:

Öncelikle hesaplardan bahsederek başlayalım. Windows Live ID yanı sıra Facebook, Twitter, Google, Outlook/Exchange veya herhangi başka bir mail adresini telefonumuza tanımlayabiliyoruz. Bu hesapların bize sağladığı özellikleri yazının ilerleyen bölümlerinde parça parça anlatacağım.

Hesaplarımızı ayarladıktan sonra, ilk olarak menümüzdeki People kısmına bir göz atıyoruz. Bu kısımda öncelikle bizim rehberimiz yer almakta. Eklediğimiz hesaplardaki kişiler buraya bir liste olarak geliyor. Birden çok hesabın olması nedeniyle oluşan büyük kalabalığı engellemek içinse burayı istediğimiz gibi gruplara ayırabiliyor ve hangi hesapların kişilerinin görüntüleneceğini filtreleyebiliyoruz. Ayrıca bu bilgileri bilgisayarımızda internet üzerinden de düzenlememiz mümkün. People kısmında bunun yanı sıra What’s New diye bir bölüm de bulunmakta, ki buradan da eklediğimiz kişilerin en son Facebook ve Twitter paylaşımlarını görebiliyoruz.

Sırada ise mesajlaşma var. 🙂 Arkadaşlarımızla normal bir şekilde mesajlaşmanın yanı sıra, aynı zamanda Facebook ve diğer online chat kısımlarına da kolayca erişebiliyoruz.

Ayrıca, çektiğimiz fotoğrafları sadece birkaç tuşa basarak ister Facebook, ister SkyDrive’a yüklememiz de mümkün. Hatta istersen bunu otomatik hale getirerek çekilen her resmi Facebook ya da SkyDrive’a yükleyebiliyoruz. 🙂

Telefonumuzun içerisinde internette gezinmek için Internet Explorer bulunmakta. Şimdiye kadar hiçbir sıkıntısını görmediğim bu browserda gayet sorunsuz bir şekilde internette sörf yapabiliyoruz. Özellikle gideceğimiz siteyi yazarken otomatik olarak arama yapıp olası siteleri bize listeliyor, bu sayede daha çabuk hareket edebiliyoruz.

Sırada ise şimdiye kadar en çok kullandığım kısımlarından biri olan Calendar var. Takvimimiz, bağlı olduğumuz tüm hesaplardaki takvim bilgileri ile dolduruluyor. Yani eğer kendimize Facebook hesabı tanımladıysak oradaki etkinlikler ve doğum günleri de anında takvimimize geliyor. Aynı zamanda bulunduğumuz ülkenin tatil günleri de ekleniyor. Bunun yanı sıra, kendi eklediğimiz her şey de Windows Live ID’mize bağlı takvimimize kaydediliyor. Takvimin yanı sıra kendimize bir to-do list de kurabiliyoruz, ki bu özellik birkaç dakika içerisinde ajandamın yerini aldı. 🙂 Bütün bu takvim bilgilerini istediğimiz kişilerle paylaşma imkanımız da var, aynı benim yaptığım gibi. 🙂

Windows Phone 7′de ayrıca Bing Maps de yüklü. Buradan bulunduğumuz yeri tespit edip, gitmek istediğimiz yerlere yol tarifi alabiliyoruz.

Windows Phone 7′nin en güçlü yanlarından birisi ise, diğer Microsoft ürünleri ile olan entegrasyonu. Telefonumuz hem Zune, hem XBox Live, hem de Office ile tamamen uyumlu çalışıyor.

Zune kullanarak müziklerimizi ve videolarımızı oynatmanın ve bilgisayarımızla senkronize etmenin yanı sıra, Zune içerisindeki Marketplace’den müzik satın alıp, radyo ve podcast’ler de dinleyebiliyoruz.

XBox live entegrasyonu ise bize XBox Live (Ya da Games for Windows Live) hesabımızı telefonumuza bağlama imkanı veriyor. Bu sayede hem o hesabımızdaki bilgilere ve arkadaşlarımıza erişebiliyoruz, hem de telefon içerisinde oynadığımız oyunların da XBox Live’ın özelliklerinden faydalanmasını sağlayabiliyoruz. Girer girmez Games for Windows Live’da oynadığım bir oyunun achievement listesini görmem bana güzel bir his yaşattı doğrusu. 🙂

Office entegrasyonu ise telefonumuza inanılmaz bir kullanışlılık getiriyor. Windows Phone 7 içerisindeki Office sayesinde Word, Excel, Powerpoint ve OneNote dosyalarını hem yaratabiliyor, hem görüntüleyebiliyor, hem de üzerilerinde değişiklik yapabiliyoruz. SkyDrive ile birlikte bu özellik telefonumuzu çok kullanışlı kılıyor. Ayrıca Office 365 hesabımızı kullanarak buradaki bilgilerimize erişebilmemizin yanı sıra Sharepoint sitelerimize de bağlanabiliyoruz.

Windows Phone 7′nin diğer bir güzel özelliği ise şüphesiz ki Windows Phone Marketplace. İçerisinde hem uygulamalar, hem oyunlar, hem de müzik satılan bu pazar yerinde Windows Phone 7 daha yeni çıkmasına rağmen binlerce uygulama var. Şimdiye kadar aradığımı bulamadığım olmadı. 🙂 Ve tabi ki ilk iş kendi uygulamalarımı indirdim. 😀

Yazımı daha da uzatmamak adına son üç özellikten bahsedeceğim. Birincisi, ana menümüze yerleştirebildiğimiz “Me” bölümü. Bu kısıma girdiğinizde sadece tek bir tuşa basarak istediğiniz hesapta bir şeyler paylaşabilir, bulunduğunuz noktadan “check-in” yapabilir, ya da online chat’e girebilirsiniz. Ayrıca, diğer sekmelerden bizi ilgilendiren notificationlara ulaşabilir, ve kendi paylaştığımız şeylerin listesini görebilirsiniz.

İkincisi, ses ile komut verme özelliği. Şu an için Türkçe desteği bulunmasa da doğruluk açısından gayet iyi olan bir sesli komut sistemi var. Telefonumuzun Windows tuşuna basılı tuttuğumuzda devreye geren bu özellik ile bir kişiyi arayabilir, arama yapabilir, varolan programları açabilir ya da bir kişiye kısa mesaj atabiliriz. Ayrıca, kısa mesaj yazarken de sesimiz ile mesajı yazmamız mümkün.

Bahsedeceğim son özellik ise, küçük olmasına rağmen gerçekten harika bir özellik. “Find My Phone” denen bu özellik ile telefonumuzu kaybettiğimizde çaldırabiliyoruz (sessizde veya titreşimde olmasına rağmen), ve eğer çalınırsa telefonumuzu ister tamamen kitleyebiliyoruz, ister içerisindeki tüm bilgileri silebiliyoruz, hatta istersek o anki yerini internetten tespit ederek çıktısını alabiliyoruz. Bütün bunlar içinse gereken tek şeyimiz internet bağlantısı olan bir bilgisayar. 🙂

Windows Phone 7′nin şimdiye kadar bahsettiğim özelliklerinin üzerinden çok genel olarak geçtim. Hiç bahsetmediğim daha pek çok özelliği olan bu cihaz, smartphone piyasasında kesinlikle diğer firmalara sağlam bir rakip olacağa benziyor.

Gelecek yazılarımda görüşmek üzere. 🙂

Advertisement

Comment

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s