Bu yazımda, yakın zamanda kullandıkça ne kadar güçlü ve kullanışlı araçlar olduklarının farkına vardığım SkyDrive ve Office Web Uygulamaları’ndan bahsedeceğim.
Öncelikle, SkyDrive’ın ve Office Web Uygulamaları’nın ne olduklarından bahsetmek istiyorum.
En temel haliyle, SkyDrive Microsoft’un her Windows Live ID’ye ücretsiz sağladığı bulut tabanlı bir dosya depolama alanı. 25 gigabyte’a kadar izin veren bu kullanışı pratik sistem sayesinde dosyalarımıza internet üzerinden her yerden erişebilmenin yanı sıra, bu dosyaları başkaları ile paylaşmamız, düzenlememiz, hatta yeni dosyalar yaratmamız da mümkün.
Office Web Uygulamaları ise, Office programlarını internet üzerinden tarayıcı içerisinde kullanmamızı sağlıyor. SkyDrive içerisinde bulunan Word, Excel, PowerPoint ve OneNote dosyalarımızı, kullandığımız bilgisayarda Office olmasa bile görüntülememize ve düzenlememize imkan veriyor.
Daha detaya indiğimizde ise, bu iki uygulamanın birlikte kullanımının getirdiği avantajları görüyoruz. SkyDrive üzerinde dosya ve klasörler paylaşabildiğimizden bahsetmiştim. Bu paylaşımı, o dosya ve klasörü paylaşmak istediğimiz kişilere izin vererek sağlıyoruz. Bu izinleri verirken, paylaştığımız kişilerin dosyaları görüntülemenin yanı sıra istersek düzenleme izni de verebiliyoruz. SkyDrive’ın başka bir güzek özelliği ise, paylaştığımız kişinin bir Windows Live ID’si olmasına bile gerek yok. Kişi kişi izin vermek dışında, istersek dosyalara link olarak da erişim sağlayabiliyoruz. Bu durumda yapmamız gereken tek şey dosyanın linkini paylaşmak istediğimiz kişilere vermek. Dosyalarımızı Facebook, LinkedIn ya da MySpace gibi diğer servislerde bile paylaşmamız mümkün.
SkyDrive üzerinde bir dosya düzenlemek istediğimiz zaman hemen devreye Office Web Uygulamaları giriyor, ve bir tarayıcı ekranı içerisinde dosyayı görüntüleyebiliyoruz. Bu sayede, örneğin bir proje üzerinde çalıştığınız arkadaşlarınız SkyDrive’da o proje için açmış olduğunuz klasörün içerisindeki gerekli dosyaları düzenleyebiliyorlar. Bütün dosyaların versiyonlara göre geçmişi tutuluyor. Bu sayede kimin ne değişiklik yaptığını görüp, isterseniz değişiklikleri geriye alabiliyorsunuz. Ayrıca, aynı anda birden çok kişi bir dosya üzerinde çalışırken aynı kısmın değiştirilmemesi ile ilgili önlemler de mevcut.
SkyDrive’ın başka bir özelliği ise resimlerimizi orjinal çözünürlüklerini düşürmeden paylaşıp, istersek internet üzerinden slide show olarak gösterebilmemiz.
Ayrıca, SkyDrive ve Office 2010 birbirlerine uyumlular. SkyDrive içerisindeki dosyalarımızı, Office Web Uygulamaları’nın yanı sıra eğer bilgisayarımızda yüklü ise Office 2010 kullanarak da düzenleyebiliyoruz, ya da tam tersini yaparak Ofice 2010 içerisinde düzenlediğimiz bir dosyayı direk SkyDrive’a yükleyebiliyoruz.
Son olarak da, SkyDrive’a cep telefonumuzdan erişebiliyoruz. SkyDrive mobil uygulaması ile Windows Phone, iPhone veya Windows Mobile mobil cihazımızdan ister SkyDrive’a fotoğraf ve dosya yükleyip paylaşmamız, istersek de varolan fotoğraflarımızı görüntülememiz mümkün.
Gelecek yazılarımda görüşmek üzere.